10 Ocak 2008 Perşembe

Kukele'nin Hikayesi

Hayal ülkesinin birinde, bir kızılderili küçük kızmış varmış. Uyanık olduğu tüm süre boyunca hep ortalıkta koşuşturup arada bir yaramazlıklar yaparmış. Aklı fikri etraftaki çiçeklerde, hayvanlardaymış. Hepsi ile ayrı ayrı ilgilenip konuşurmuş. Çiçeklerden söz alırmış; her bahar açacaklarına dair. Sonra onlardan izin istermiş; tohumlarından almak için. Kimse sormazmış Kukele’ ye ne yaptığını. Tabiatla konuştuğunu bilirlermiş.

Gören gözleri büyüleyen bir bahçesi varmış Kukele’ nin. Rengarenk çiçekleri, gövdeleri dans ediyor hissi veren kocaman ağaçları, eşine rastlanmamış renkte kelebekleri… Bahçesinde çok ama çok mutluymuş. Ara sıra kaçıp bahçesinde uyur, azar işitse de vazgeçmezmiş.

Kukele çok mutluymuş hayatından. Bir çok bahar gelmiş…gitmiş… Kukele hayatta sadece bahçesine zaman ayıramayacağını öğrenmiş. Başka şeyler de yapması gerekiyormuş artık, annesine yardım etmek ve ileride hayatta kalabilmek için; öğrenmek.

Diğer şeyler her geçen gün daha çok vaktini alır olmuş. Bahçesini çok özler olmuş Kukele. Bir çok bahar gelmiş… gitmiş… Her bahar, giderken Kukele’ ye hüzün bırakır olmuş. Kukele biriktirmiş hüznü, farkında bile olmadan. En iyi arkadaşı Erguvan ağacı olmuş. Erguvan’ ın pişmanlığı Kukele’ nin hüznüne karışmış. Her gece yağmur yağar olmuş bu yüzden. Kimse Kukele’ deki bu değişikliğin nedenini bilemezmiş. Üzülürlermiş onun bu haline ama ellerinden bir şey gelmezmiş. Bahçesi eskisi gibi değilmiş artık. Kelebekler pek görünmüyor, eskisi kadar çiçek açmıyormuş. Bahçe ölüyormuş…

Bir bahar Kukele yine izin almış bahçesinde kalan son çiçeklerden, tohumlarını almak için. Sonra topladığı tohumlarla oturmuş gece, ayın altında… Yıldızlar parıldıyormuş. Kukele tohumlardan bir şey istemiş; Sizde yeni hayatlar saklı , toprağınıza kavuştuğunuzda, sabırla beklersem biliyorum ki, yağmurlar sizi canlandırıyor. Her biriniz Güneş’ e uzanabilmek için birbirinizle yarışıyorsunuz. Ruhum acı çekiyor ve ben nedenini bilmiyorum. Siz canlanırken benim ruhumu da canlandırın, hüzünden arındırın…

Toprağa vermiş tohumları, ardından uzanmış bahçesine… Yağacak yağmuru beklemek için ve uyuyakalmış beklerken.

Gözlerini yatağında açmış ertesi sabah. Panik içinde koşmuş bahçesine. En korktuğu resim gözlerinin önünde seriliymiş şimdi. Sadece dostu Erguvan kalmış bahçede. Onsuz açmamış çiçekleri, yağmur geldiği halde. Bahçesini son görüşü olmuş bu Kukele’ nin ve herkesin Kukele’ yi son gördüğü an olmuş aynı zamanda…

Erguvan söz vermiş; dünyada tek başına da kalsa, Kukele’ yi başucunda beklemeye. O gün Kukele’ yi gömmüşler dostunun ayaklarının dibine.

O hayal ülkesinin sahibi, Kukele olamamış bir daha asla. Sadece… Arada bir gözlerini kapattığında… Netleştiremediği bir görüntü yakalarmış zihninde… Erguvan ağacı ve Kukele…

Yazan : Selin Sezgin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder