20 Aralık 2007 Perşembe

Mutluluk...

Eksiksiz esenlik duygusu. Yetkin doymuşluk duygusu. Mutluluk insanın kendiyle ve dünyayla ilişkisinde ortaya çıkan bir uyarlılık durumudur ve bu durumun duygu düzeyindeki yansısıdır. Kişi olumsuzluklarla karşı karşıya olmadığında kendini mutlu ve güvende hiseder. Herhangi bir olumslukla karşı karşıyaysa birey, bu durumda mutluluğu sekteye uğrar veya tamamen yitirir. Mutluluk dış etkenlerden çok iç koşullarla ilgilidir. Küçük şeylerden haz alan kişiler, büyük şeylerin peşinden koşanlara orala daha çok mutludurlar. Olumlu koşullar içinde bulunupta mutsuz olan çok kişi görebiliriz. Bunun birinci nedeni bilinç altında yatan isteklerin bastırılması olabilir. Bu durumda olanlar bilinç altlarında yatan gizli, bastırılmış duyguların farkında olmayan kişilerdir genelde. Yaşam sürekli hayatlarımızda her an değişkenlik gösterdiğinden dolayı, mutluluklarda değişkenlik gösterir. Bir insan çevresine ne kadar nazik olursa ve ne kadar esnek olabilirse mutluluğuda o nedenli kırılganlık yaşamayacaktır. Mutluluğunuzun süresine takılıp kalmak yerine, yoğunluğuna dikkate almak çok daha mantıklı gelmeli insana. Tabi bu herkesçe benimsenmeyecek bir şey. mutlu olmak çevremizin şartların, imkanlarına ve koşullarına elbette bağlıdır. M.Ö. V. yüzyılda Thales mutluluğu üç koşula bağlamış. : ''Kimdir mutlu? Sağlıklı, zengin ve bilgili olandır'' Epikoros ise şöyle demiş : ''Bilge, onurlu ve dürüst olmadan mutlu yaşamak olası değildir; mutlu olmadan da bilge, onurlu, dürüst olmak olası değildir.'' Eskiçağ da yaşayanlar mutluluğu çok önemserlermiş, hatta onlar mutluluğu yaşamın son evresi olarak görmüşler. Daha sonraki zamanlarda, Hıristiyan ahları mutluluk ereğinin yerine ahlaki gerekleri koydu: önemli olan öbür dünyada mutluluğa ulaşmaktı.
**Aristoteles ''Mutluluk kendine yetenlerin işidir'' demiştir.
**Platon ise : ''Mutluluğu sağlayan şey bilime göre yaşamak değildir, bütün bilimleri bir araya toplamakta değildir. Mutluluğu sağlayan yalnızca iyinin ve kötünün bilimine sahip olmaktır.'' **Çakya Muni: '' Mutluluk özgecilikten, mutsuzluk bencillikten doğar.''
**J.F.Ducis: ''Mutluluğumuz az çok avutulmuş bir mutsuzluktur.''
**Nietzshe : ''Mutluluk bir kadındır.''
**Byron ise şöyle der : ''Mutluluk ikiz doğar''
**Carmen Sylva : '' Mutluluk yankı gibidir, ses verir ama gelmez.''
**M.Proust : ''Aşkla mutlu olan hangi kadın mutluluğunu tartışır ? Ona mutluluğunu veren erkek, insanlar arasında birincidir. Birileriyle karşılaştırmak gerekmez: kraldır O..''
**Barbey d'Aurevilly : ''Haz çılgınların mutluluğudur''
**Çehov : ''Mutlu değiliz, mutluluk yoktur. Biz yalnızca onu arzuluyoruz. ''
**J.Soulary'de şöyle der : ''Elimizin değmediği mutluluk bir düştür.''

Her filozofun kendine göre bir tanımı, bir varsayımı ve doğrusu vardır. Asıl doğru olan sizin içinizde saklıdır: yüreğinizde, bilincinizde, bilinçaltınızda, isteklerinizde, doğrularınızda ..... Bunlar kişiye göre değiştiği için, mutluluğun tanımıda kişiye göre değişecektir. En belirgin şeyler; çevre, maddi imkan, özgürlük, bilgidir. Bunlar mutluluğa giden ilk basamaklardır. Mutluluk konusu hakkında ileriki zamanlarda daha ayrıntılı bir şeyler yazacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder